basamaklı

listen to the pronunciation of basamaklı
Турецкий язык - Английский Язык
graded
scalar
having steps, stepped
of or pertaining to a scalar
cascade
gradual
treads
basamak
step

Tom is sitting on the front steps. - Tom ön basamaklarda oturuyor.

He jumped up the steps three at a time. - O, bir kerede üç basamak atladı.

basamak
{i} stair

I fell down the stairs and hit my head. - Basamaklardan düşüp başımı vurdum.

basamaklı kasnak
cone pulley
basamaklı platform
riser
basamaklı yapmak
step
basamaklı ırgat
differential windlass
basamak
echelon
basamak
rung

Is the top rung strong enough? - Üst basamak yeterince güçlü mü?

basamak
{i} order
basamak
(Otomotiv) running board
basamak
(Bilgisayar) digits
basamak
flight
basamak
(Biyokimya,Gıda) stage
basamak
boarding casings
basamak
riser
basamak
doorstep
basamak
gradin
basamak
gradine
basamak
column
basamak
foot step
basamak
(Jeoloji) bench
basamak
leg
basamak
boarding step
basamak
footboard
basamak
foothold
basamak
place
basamak
{i} footstep
basamak
column; order
basamak
step; digit
basamak
step, stair; round (of a ladder), rung
basamak
pitch
basamak
grade
basamak
category
basamak
step, stair; round, rung; footboard, footstep; order
basamak
(Matematik) place occupied by a digit within a decimal figure
basamak
algebra order
basamak
tread
basamak
scale
basamak
tread board
basamak
ladder
basamak
steppingstone
basamak
{i} digit

One million is a seven digit number. - Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.

yanları basamaklı tepelik
corbiestep
Турецкий язык - Турецкий язык
Basamağı olan, basamak basamak olan: "Nereden geldiği belli olmayan bir tekme ile ilerdeki birkaç basamaklı merdivenden yuvarlanıyor."- R. N. Güntekin
Basamağı olan, basamak basamak olan
Basamak
mirkat
Basamak
ayak
Basamak
(Osmanlı Dönemi) TİLLE
Basamak
sekmen
Basamak
badal
basamak
Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer
basamak
Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti
basamak
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirinden belirli aralıklarla yükselen düz yüzeylerden her biri: "Koşarak basamaklara yürüdü, merdivenleri bir solukta çıktı."- P. Safa
basamak
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirinden belirli aralıklarla yükselen düz yüzeylerden her biri
basamak
On kuralına göre yazılmış bir sayının, her rakamının bulunduğu sıra, hane
basamak
Derece, aşama, kerte
basamak
Diyafram değeri
basamak
Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer: "Bunlar memleketin edebiyat tarihinde beni yavaş yavaş yükselten birer basamak."- H. E. Adıvar
basamaklı
Избранное