basık

listen to the pronunciation of basık
Турецкий язык - Английский Язык
stuffy

I feel it: tomorrow the weather will change, it's already stuffy outside. - Hissediyorum: yarın hava değişecek, zaten dışarıda hava basık.

pressed down, compressed
flattened, depressed; low
short (in stature), squat, dwarfish
frowsty
frowzy
low
flattened
receding

Tom has a receding hairline. - Tom'un basık saç çizgisi var.

Tom's hairline is receding. - Tom'un saç çizgisi basıktır.

low (ceiling); having a low ceiling
overcast

It will be cold and the sky will be overcast. - Hava soğuk olacak ve gökyüzü basık olacak.

flat
sunken
(Bilgisayar) engrave
depressed
poky
{s} callow
basık burunlu
pug nosed
basık hava
frowst
basık havalı yerlerde vakit geçirmek
frowst
basık kemer
drop arch, flat arch
basık ve çirkin (bina)
squatty
basık çene
retreating chin
Турецкий язык - Турецкий язык
Kısık
Basılmış, yassılaşmış: "Başına, arkası basık, önü yüksek, çuha püsküllü bir şapka giymiş."- M. Ş. Esendal. Çok yüksek olmayan, alçak: "Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi."- P. Safa
Kısık: "Onun sesi de aynı şekilde basıktı."- T. Buğra
Tavan yüksekliği alışılagelmiş ölçülerden az olan
Basılmış, yassılaşmış
Çok yüksek olmayan, alçak
Gece baskını
BASIK
(Osmanlı Dönemi) Eli açık. Cömert. Dolup taşan
basık
Избранное