O, bir ölü köpeğin havlamak istediği kadar çok çalışmak istedi.
- He wanted to work as much as a dead dog wants to bark.
Bu köpek yabancılara havlamak için eğitilir.
- This dog is conditioned to bark at strangers.
Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.
- I gave the dog a bone, stopping its barking.
O, uzakta bir köpek havlaması duydu.
- She heard a dog barking in the distance.
Havlayan köpek ısırmaz.
- A barking dog doesn't bite.
Havlayan köpek ısırmaz.
- Dogs that bark don't bite.
to bark one’s heel.
Where there is the barking of the belly, there no other commands will be heard, much less obeyed. .
The sergeant barked an order.
Whether my bark went down at sea, Whether she met with gales, .