There are three bedrooms, a kitchen, a dining room, a living room, and a bathroom.
- Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyosu var.
The cleaning staff is cleaning the men's bathroom.
- Temizlik personeli erkeklerin banyosunu temizliyor.
Ye shall have just balances, and a just ephah, and a just bath. The ephah and the bath shall be of one measure, that the bath may contain the tenth part of an homer, and the ephah the tenth part of an homer: the measure thereof shall be after the homer.
Are there two bathrooms in the flat?
- Apartman dairesinde iki banyo var mıdır?
I want to take a bath.
- Ben bir banyo yapmak istiyorum.
Are there two bathrooms in the flat?
- Apartman dairesinde iki banyo var mıdır?
My mother made me clean the bathroom.
- Annem bana banyoyu temizletti.
Surrounded by burning candles, she dips herself into a bubble bath.
- O kendini yanan mumlarla çevrili köpük banyosuna daldırdı.
He spied on her while she was bathing.
- O banyo yapıyorken o onu gizlice gözetledi.
At that time, she was bathing in the sun.
- O zamanda güneşte banyo yapıyordu.
It was nothing but eyewash.
- Bu göz banyosundan başka bir şey değildi.