There's nothing like a good hot bath.
- İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok.
I like to take a hot bath every night before bed.
- Her gece yatmadan önce sıcak bir banyo yapmaktan hoşlanırım.
The first thing you have to do is take a bath.
- Yapmak zorunda olduğun ilk şey banyo yapmaktır.
She was just about to take a bath when the bell rang.
- Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
I want to take a bath.
- Ben bir banyo yapmak istiyorum.
Because of the water shortage, I couldn't take a bath.
- Su sıkıntısı nedeniyle, banyo yapamadım.
She is bathing the baby.
- O bebeğe banyo yaptırıyor.
Sami was in the bathtub, bathing.
- Sami küvette, banyo yapıyordu.
The doctor told Tom not to take a bath for a week.
- Doktor Tom'a bir hafta boyunca banyo yapmamasını söyledi.
It's time to take a bath.
- Şimdi banyo yapma zamanı.