Bando çeşitli marşlar çaldı.
- The band played several marches.
Tom ve Mary bando provasına gitmek zorundaydı.
- Tom and Mary had to go to band rehearsal.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
Bir grup kentin içinden geçit açtı.
- A band led the parade through the city.
Tom okul orkestrasında klarnet çalar.
- Tom plays clarinet in the school band.
Bu kulüpte canlı bir orkestra ya da bir DJ var mı?
- Is there a live band or a DJ in this club?
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz.
- We don't have enough bandwidth to use that service.
Tom müzik grubunun solistiydi.
- Tom is the frontman of the band.
Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
- A few months later he left the rock band.
Sargınızı değiştirmeliyiz.
- We need to change your bandage.
Tom Mary'nin sargılı bileklerini fark etti.
- Tom noticed Mary's bandaged wrists.