I went fishing last Monday.
- Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim.
There are a lot of fish in the pond.
- Gölde çok sayıda balık var.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
We are at the end of the Age of Pisces and will be entering the Age of Aquarius.
- Biz Balık Çağı'nın sonundayız ve Kova Çağına giriyor olacağız.
Almost every day he goes to the river and fishes.
- O neredeyse her gün nehire gidip balık avlıyor.
He fishes in a mountain stream.
- O bir dağ deresinde balık tutar.
She married an ichthyologist.
- O bir balıkbilimciyle evlendi.
Do you often have fish for dinner?
- Akşam yemeği için sık sık balık yer misin?
What about having fish for dinner?
- Akşam yemeği için balık yemeğe ne dersin?
The heavy rain prevented us from going fishing.
- Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
I went fishing last Monday.
- Geçen Pazartesi balık tutmaya gittim.
When an organization or state fails, it is the leadership that is the root cause.
bu kız balık etli.
How is the fishing going this season?
- Bu sezon balık avı nasıl gidiyor?
I should've gone fishing.
- Balık avına gitmeliydim.
I nearly choked on a fishbone.
- Neredeyse balık kılçığı yutacaktım.
Our boat followed a school of fish.
- Bizim tekne bir balık sürüsünü izledi.
How did she get to know so much about fish?
- O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi?
This is one of the fish that Tom caught.
- Bu Tom'un yakaladığı balıklardan biri.
Fishes know how to swim.
- Balıklar nasıl yüzeceğini bilir.
Such fishes as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.