baktırma

listen to the pronunciation of baktırma
Турецкий язык - Английский Язык
to look
bak
check it out
bak
look at

Look at this Japanese car. - Bu Japon arabasına bak.

Every time I look at this picture, I think of my father. - Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.

bak
(Bilgisayar) lookup
bak
(Bilgisayar) look in

Look in the phone book. - Telefon rehberine bakın.

By the look in his eye I could tell that he was speaking tongue in cheek. - Onun gözündeki bakışına göre onun şaka yollu konuştuğunu söyleyebilirdim.

bak
look after

I'll look after the children while you go shopping. - Sen alışverişe giderken ben çocuklara bakarım.

Would you please look after my dog tomorrow? - Yarın köpeğime bakar mısın lütfen?

bak
{f} regarding
bak
{f} look

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time. - Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

Look at that mountain which is covered with snow. - Karlarla örtülü şu dağa bak.

bak
{f} face

Seen at a distance, the rock looked like a human face. - Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

She has an absent look on her face. - Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

bak
have one's wits about one
bak
(abbr. for bakınız) see; cf. (compare)
bak
vide

Let me have a look at your video camera. - Video kamerana bir bakayım.

bak
behold
bak
or else
bak
{k} Till when
bak
{ü} lo
bak
{k} women's lib
bak
{k} Until when? till when
bak
{k} no way
baktırmak
to have or let (someone) look after (a child, a sick person, a thing)
baktırmak
to have or let (somone) to look out (a window, etc.)
baktırmak
to have or let (one person) see to (another person, something)
baktırmak
to make (one person) look to (another) (for nurture and material support)
baktırmak
to cause (others) to look at (oneself), make a spectacle of (oneself)
baktırmak
to have or let (one person) examine (another person, something)
baktırmak
to cause or allow (someone) to look at (someone, something)
Английский Язык - Английский Язык

Определение baktırma в Английский Язык Английский Язык словарь

BAK
Basic Aeronautical Knowledge, an initial theory course for trainee pilots
BAK
extension of a backup file (Computers)
bak
Arresting Cable Prefix (e g , BAK-9)
bak
Backup ( bak) - Older version of a batch-file, by using this files you can restore the previous version of such a file if you want that for some reason
bak
Back at KB, when you return
bak
A suffix for filenames indicating a backed-up file You can usually delete bak files, provided you make sure that you have the most recent version and will not be needing the backup at any stage
bak
Backup file
bak
Back At Keyboard
bak
a threatening predator, however, Kilrathi do not eat other predators, as they believe them to have an extremely foul taste
Турецкий язык - Турецкий язык
Baktırmak işi
BÂK
(Osmanlı Dönemi) f. Korku, havf, çekinme, sakınma
baktırmak
Bakmasına yol açmak, bakmasını sağlamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение baktırma в Английский Язык Турецкий язык словарь

Bak
Bey, Türkçede erkeklerin kullandığı sanlardan birisidir. Diğerleri efendi, ağa, efe, çelebi, ağabey, amca, dayıdır. Eski Türkçedeki biçimi beğ idi
baktırma
Избранное