bakımlar

listen to the pronunciation of bakımlar
Турецкий язык - Английский Язык
maintenance
maintenances
bakım
maintenance

Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance. - Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.

Our website is offline for scheduled maintenance. - Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.

bakım
overhaul
bakım
care

Care aged him quickly. - Bakım onu çabuk yaşlandırdı.

Care has made her look ten years older. - Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı.

bakım
aspect
bakım
respect

I think country life is superior to city life in some respects. - Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.

In that respect, my opinion differs from yours. - O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.

bakım
regard
bakım
{i} custody
bakım
support
bakım
{i} nurture
bakım
cure
bakım
sicily
bakım
treatment
bakım
oversight
bakım
viewpoint
bakım
servicing
bakım
trust
bakım
point of view
bakım
charge
bakım
greenkeeping
bakım
attention

Tom needs to get medical attention. - Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.

You require medical attention. - Tıbbi bakıma ihtiyacın var.

bakım
{i} way

In a way, Susie seems like my mother. - Bir bakıma, Susie anneme benziyor.

Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth. - Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.

bakım
{i} keep

TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state. - TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.

bakım
maintenance; care, attention; viewpoint, point of view, respect, way
bakım
attention; maintenance
bakım
viewpoint, point of view
bakım
of nursing
bakım
keeping
bakım
handling
bakım
glance, look
bakım
nursing

Tom was put in a nursing home. - Tom bir bakımevine kondu.

bakım
nurse

The blind nurse devoted herself to caring for the elderly. - Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.

bakım
of care

Babies need a lot of care. - Bebeklerin bakıma çok ihtiyacı vardır.

bakım
care, attention, upkeep
bakım
service

I took my car to have it serviced today. - Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.

The car needs a service. - Arabanın bakıma ihtiyacı var.

bakım
(Hukuk) maintanence
bakım
upkeep
bakım
attendance
bakım
point of view; care
bakım
nurseling
bakım
{i} nursling
bakım
standpoint

He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant. - O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.

bakım
aftercare
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bakımlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

bakım
Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek veya emek verme biçimi
bakımlar
Избранное