bahçıvan

listen to the pronunciation of bahçıvan
Турецкий язык - Английский Язык
{i} gardener

The gardener planted a rose tree in the middle of the garden. - Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.

I had the gardener plant some trees. - Bahçıvana bazı ağaçlar diktirdim.

horticulturist

Tom is an horticulturist. - Tom bir bahçıvanlık uzmanıdır.

hedger
orchardman
groundsman
horticulturalist
bahçıvan tulumu
(Giyim) Salopet
bahçıvan kovası
watering can
büyük orman bahçıvan
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere) pine-bark beetle
Турецкий язык - Турецкий язык
Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse
Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse: "İleride iki büklüm eğilmiş, elindeki çapayla tarhlarda çalışan bahçıvan, otomobilin gelişini görünce ağır ağır doğruldu."- H. E. Adıvar
Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse
(Osmanlı Dönemi) CENNÂN
bahçıvan
Избранное