Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
Evimin arkasında bir kilise var.
- There is a church at the back of my house.
Binanın arkasına gitti.
- He went to the back of the building.
Tom sandalyenin arkasına dayanıyordu.
- Tom was leaning on the back of the chair.