back in time past

listen to the pronunciation of back in time past
Английский Язык - Турецкий язык

Определение back in time past в Английский Язык Турецкий язык словарь

backward
{s} çağdışı
backward
{s} geri kalmış

O, fikrini ifade etmede geri kalmış. - She is backward in expressing her opinion.

O ülkenin geri kalmışlığı iyi bilinir. - The backwardness of that country is well known.

backward
utangaç
backward
kafasız
backward
rötarlı
backward
çekingen
backward
başlangıca yönelmiş
backward
geçmişe yönelmiş
backward
geriye yönelmiş
backward
(Pisikoloji, Ruhbilim) geri zekalı
backward
{s} geç
backward
(sıfat) geri, geç, ters; çağdışı; gelişmemiş, yavaş öğrenen, geç kavrayan, geri kalmış; çekingen; isteksiz
backward
geriye doğru

Arabayı geriye doğru park etmek neden ileriye doğru park etmekten daha kolaydır? - Why is it easier to park the car backwards than forwards?

Köpek geriye doğru yürüdü. - The dog walked backward.

backward
geri (ye)
backward
tersine

Belki bütün bunu tersine yapıyoruz. - Maybe we're doing this all backwards.

backward
{s} isteksiz
backward
geri geri
Английский Язык - Английский Язык
{a} backward
{a} backwards
back in time past

    Турецкое произношение

    bäk în taym päst

    Произношение

    /ˈbak ən ˈtīm ˈpast/ /ˈbæk ɪn ˈtaɪm ˈpæst/
Избранное