Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O beni öptüğünde bir ürpertinin omurgamdan aşağı indiğini hissettim.
- When he kissed me, I felt a shiver run down my spine.
Tom omurgasına giden bir ürperti hissetti.
- Tom felt a chill go up his spine.
Korkunç sahne onun tüylerini diken diken etti.
- The terrible scene sent shivers down his spine.
Neden kaktüslerin dikenleri olduğunu biliyor musun?
- Do you know why cacti have spines?