Jake was ordained a high priest when he was called to be a counselor in a bishopric.
Do you know where your father went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
My father died of cancer.
- Babam kanserden öldü.
Sami wanted to be a father to Layla's baby.
- Sami, Leyla'nın bebeğinin babası olmak istiyordu.
I'm old enough to be her father.
- Ben onun babası olmak için yeterince yaşlıyım.
Papa, I'm not joking! I'm pregnant.
- Baba, ben şaka yapmıyorum! Hamileyim.
Sami has a wealthy papa.
- Sami'nin zengin bir babası var.
Hey, pops! What are you doing!
- Hey, babalık! Ne yapıyorsun!
My father is interested in ancient history.
- Babam antik tarihle ilgileniyor.
Daddy, buy me a vuvuzela!
- Baba, bana bir vuvuzela al!
I'll tell Daddy on you.
- Seni babama gammazlayacağım.
Do you know where your dad went?
- Babanın nereye gittiğini biliyor musun?
Her dad will not come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Tom's paternal grandparents live in Australia.
- Tom'un dedesi ve babaannesi Avustralya'da yaşıyor.
My paternal grandmother enjoys tea ceremonies.
- Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
Do not be disrespectful, son. Look at me. Baba, were you a Savaki?.
For my child is dead--my baba is dead!.
Oh, it's storytime! Let me get my baba.