My father is watering the flowers.
- Babam çiçekleri suluyor.
Best regards to your father.
- Babana en iyi dileklerimle.
Sami has a wealthy papa.
- Sami'nin zengin bir babası var.
Papa, I'm not joking! I'm pregnant.
- Baba, ben şaka yapmıyorum! Hamileyim.
Daddy, may I go out and play?
- Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
I'll tell Daddy on you.
- Seni babama gammazlayacağım.
Daddy, buy me a vuvuzela!
- Baba, bana bir vuvuzela al!
Her dad won't come, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Hey, pops! What are you doing!
- Hey, babalık! Ne yapıyorsun!
My father is interested in ancient history.
- Babam antik tarihle ilgileniyor.
He's my father's father. He's my paternal grandpa.
- O benim babamın babası. O benim baba tarafından büyükbabam.
Tom's paternal grandparents live in Australia.
- Tom'un dedesi ve babaannesi Avustralya'da yaşıyor.
My stepfather was diabetic.
- Üvey babam şeker hastasıydı.
Tom gets along fine with Mary's stepfather.
- Tom Mary'nin üvey babasıyla iyi anlaşır.
Tom dressed up as Santa Claus.
- Tom Noel Baba gibi giyinmiş.
In my childhood, I believed in Santa Claus.
- Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.
Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.
- Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
Tom was a sickly child and was mollycoddled by his parents.
- Tom hastalıklı bir çocuktu ve ana babası tarafından şımartılmıştı.
She got married without her parents knowing it.
- O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
She wrote to her parents at least once a week.
- O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
Tom dressed up as Santa Claus.
- Tom Noel Baba gibi giyinmiş.
Santa Claus, I want to receive a girlfriend for Christmas.
- Noel Baba, Noel için bir kız arkadaş ağırlamak istiyorum.
My son believes in Father Christmas.
- Benim oğlum Noel Baba'ya inanır.
As soon as you start misbehaving, Father Christmas will not come to see you.
- Yaramazlık yapmaya başlar başlamaz Noel Baba seni görmeye gelmeyecek.
Do not be disrespectful, son. Look at me. Baba, were you a Savaki?.
For my child is dead--my baba is dead!.
Oh, it's storytime! Let me get my baba.
According to some, new volunteers are becoming more difficult to recruit and there are dark suggestions that 'money is being made on the backs of the babas', the dedicated, but ageing ladies who still spend countless hours of their time preparing foodstuffs for the occasion.
Most babas had little contact with written culture and are not therefore named in books and treatises.
As we made eye contact, I slowly began to wonder if she was Baba. I did not know my grandmother though I'd spoken with her several times on the telephone;.