It is up to you to apply for the job.
- Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
Why not apply for that job?
- Neden bu işe başvurmuyorsun?
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
- Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
I can fall back on my savings if I lose my job.
- İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
She appealed to me for help.
- O, yardım için bana başvurdu.
Tom appealed for help.
- Tom yardım başvurusunda bulundu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
- Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
We should not resort to violence.
- Şiddete başvurmamalıyız.
No matter how angry he was, he would never resort to violence.
- Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.
A dictionary is an excellent reference book.
- Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
Writers often refer to a dictionary.
- Yazarlar genellikle bir sözlüğe başvururlar.
You should apply to Microsoft for the IT job.
- IT için Microsoft'a başvurmalısın.
Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
- Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.