I'd like to apply for a visa.
- Bir vize için başvurmak istiyorum.
Bilingual teenagers are encouraged to apply.
- İki dilli gençler başvurmak için teşvik edilmektedir.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
It is sometimes acceptable to resort to violence.
- Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
It is sometimes acceptable to resort to violence.
- Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.
He had to call on all his experience to carry out the plan.
- O, planı gerçekleştirmek için bütün deneyimine başvurmak zorunda kaldı.
He wants to apply for JSA.
- O, işsizlik yardımı için başvurmak istiyor.
I'd like to apply for a visa.
- Bir vize için başvurmak istiyorum.
It is up to you to apply for the job.
- Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.
Tom is going to apply for a job with a computer company.
- Tom bir bilgisayar şirketindeki bir iş için başvuracak.
No matter how angry he was, he would never resort to violence.
- Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.
We should not resort to violence.
- Şiddete başvurmamalıyız.
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
- Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
I can fall back on my savings if I lose my job.
- İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Tom appealed for help.
- Tom yardım başvurusunda bulundu.
Tom appealed to us for help.
- Tom yardım için bize başvurdu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
- Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
We should not resort to violence.
- Şiddete başvurmamalıyız.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
The speaker occasionally referred to his notes.
- Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
Writers often refer to a dictionary.
- Yazarlar genellikle bir sözlüğe başvururlar.
Tom encouraged me to apply to Harvard.
- Tom, Harvard'a başvurmam için beni yüreklendirdi.
You should apply to Microsoft for the IT job.
- IT için Microsoft'a başvurmalısın.
You should consult the dictionary.
- Sözlüğe başvurmalısın.
He is proud of the fact that he has never consulted a doctor in his life.
- O, hayatında bir doktora hiç başvurmamış olması gerçeğiyle gurur duymaktadır.