başkanlarının

listen to the pronunciation of başkanlarının
Турецкий язык - Английский Язык
chairpersons
başkan
(Hukuk) president

The President of France visited Okinawa. - Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti.

In 1860, Lincoln was elected President of the United States. - 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.

başkan
head

Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head. - Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.

Keiko is at the head of her class. - Keiko, sınıf başkanıdır.

başkan
chairman

Tom didn't expect to be appointed chairman. - Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

Who will be elected chairman? - Kim başkan seçilecek?

başkan
leader

Former London mayor Boris Johnson was the leader of the campaign for Brexit. - Eski Londra Belediye Başkanı Boris Johnson Brexit için kampanyanın lideriydi.

Republican Party leaders criticized President Hayes. - Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi.

başkan
warden
başkan
chief

The army chief reported that the war was lost. - Genelkurmay başkanı savaşın kaybedildiğini bildirdi.

başkan
chair

Tom didn't expect to be appointed chairman. - Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

Mr Suzuki, who is a former Prime Minister, will be chairman of the committee. - Bay Suzuki, eski bir Başbakan, komitenin başkanı olacak.

başkan
chair person
başkan
moderator
başkan
prefect
başkan
chief executive
Başkan
the president
başkan
dean
başkan
presiding
başkan
principal

Mr. Jackson is our principal. - Bay Jackson bizim başkanımız.

başkan
chieftain
başkan
president; chairman; chairperson; chief
başkan
president, chairman, head, chief
başkan
chairperson

We elected her chairperson. - Biz onu başkan seçtik.

Mr. Jordan is the chairperson. - Bay Jordan başkandır.

başkan
chief magistrate
başkan
ethnarch
başkan
foreman
başkan
prexy
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение başkanlarının в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Başkan
(İsim Köken) serkan
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis: "Ailede başkan odur, kararları o alır."- H. Taner
başkan
Bazı ülkelerde devletin ve hükûmetin başı
başkan
Bir topluluğun, bir toplantının veya bir derneğin başında bulunan kimse, reis
başkanlarının
Избранное