In college, I fared ill with physics and well with chemistry.
- Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.
We've accomplished everything we set out to do.
- Yapmaya kalkıştığımız her şeyi başardık.
Tom accomplished what we thought he wouldn't be able to accomplish.
- Tom başaramayacağını düşündüğümüz şeyi başardı.
You will succeed in the end.
- Sonunda başaracaksın.
He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
Tom has no chance of succeeding.
- Tom'un başarma şansı yok.
If you're trying to scare me, you're succeeding.
- Beni korkutmaya çalışıyorsan başarıyorsun.
If it were not for her help, I would not succeed.
- Onun yardımı olmasa, başaramam.
He will without doubt succeed in the exam.
- Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
If you had helped me, I could have accomplished the work.
- Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.
Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.
- Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti.