başa çık

listen to the pronunciation of başa çık
Турецкий язык - Английский Язык
cope

She will cope with all the work. - O bütün işle başa çıkacak.

He can cope with the problems. - O, sorunlarla başa çıkabilir.

coping

I have trouble coping with stress. - Stresle başa çıkmakta sorun yaşıyorum.

Tom's barely coping with his workload at the moment. - Tom şu anda zar zor iş yükü ile başa çıkmaya çalışıyor.

başa çık
Избранное