baş belası

listen to the pronunciation of baş belası
Турецкий язык - Английский Язык
pain in the neck
pain in the neck
{i} headache

Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities. - Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.

bother
nuisance
stiff
a) nuisance, pain, pest, plague, pain in the neck, troublemaker b) troublesome
nuisance, troublesome person or thing
troublemaker

You are a troublemaker. - Sen bir baş belasısın.

Tom was a big troublemaker in school. - Tom okulda büyük bir baş belasıydı.

tease
a thorn in the side
annoyance
a thorn in the flesh
hellbender
pest
terror
trial
pain in the ass
{i} plague
pestiferous
nuisance

The telephone can be a nuisance. - Telefon bir baş belası olabilir.

Chicken pox is an itchy nuisance for kids. - Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır.

pain

You're a pain in the ass. - Sen bir baş belasısın.

The kid is a pain in the neck. - Çocuk bir baş belasıdır.

sod
trouble maker
a pain in the neck
(deyim) thorn in the someone's side
plaguey
old man of the sea
{s} confounded
{s} pestilent
{s} tough
{s} troublesome
{s} pestilential
baş belâsı olmak
bother
baş belâsı olan
plaguy
baş belâsı olan
headachy
başbelası
pest
başbelası
millstone
başbelası
troublesome
başbelası
terror
başbelası
trial
başbelası
scum of the earth
başbelası
troublemaker
başbelası
plague
başbelası
menace
başbelası
scallywag
başbelası
bugger
baş bela
pinprick
baş bela
troublemaker

You're something of a troublemaker, aren't you? - Sen biraz baş belasısın, değil mi?

You are a troublemaker. - Sen bir baş belasısın.

Турецкий язык - Турецкий язык
Sıkıntı, üzüntü veren
baş belası
Избранное