Pardon me for coming late.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
Pardon me, I didn't hear you.
Pardon me for stepping on your foot.
He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
- O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.
- Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
Pardon me for coming late.
- Geç kaldığım için bağışlayın.
Tom was pardoned by the governor.
- Tom vali tarafından bağışlandı.