Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bağışlanma

listen to the pronunciation of bağışlanma
Турецкий язык - Английский Язык
pardon, being pardoned; being forgiven
donation, being donated; grant, being granted
forgiveness

Tom begged Mary for forgiveness. - Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.

forgive

Tom begged Mary for forgiveness. - Tom bağışlanma için Mary'ye yalvardı.

Tom won't likely be forgiven for doing that. - Tom muhtemelen bunu yaptığı için bağışlanmayacak.

bağışla
donate

Have you ever donated blood? - Sen hiç kan bağışladın mı?

Tom wants to donate money. - Tom para bağışlamak istiyor.

bağışla
condone
bağışla
{f} granting
bağışla
{f} pardon

Pardon me for coming late. - Geç kaldığım için bağışlayın.

Pardon the interruption. - Kesintiyi bağışlayın.

bağışlanmak
to be donated (to); to be granted (to)
bağışlanmak
to be spared
bağışlanmak
to be pardoned; to be forgiven
bağışlanmak
Christianity to be absolved
bağışlanmak
spare
Турецкий язык - Турецкий язык
Bağışlanmak işi, affedilme
affedilme
Bağışlanmak
affedilmek
bağışlanmak
Bağışlama işine konu olmak, affa uğramak, affedilmek, affolunmak
bağışlanma
Избранное