bıyık

listen to the pronunciation of bıyık
Турецкий язык - Английский Язык
moustache

A fat guy with moustache just walked in. - Bıyıklı şişman adam sadece içeri yürüdü.

She couldn't imagine herself with a moustache. - O bir bıyıkla kendini hayal bile edemezdi.

(Askeri) marhngale
(Hayvan Bilim, Zooloji) wattle
(Hayvan Bilim, Zooloji) barbel
(Hayvan Bilim, Zooloji) barb
(Askeri) dolphin striker
(Hayvan Bilim, Zooloji) barbule
tendril
whisker

Rat whiskers are gross. - Sıçan bıyıkları iğrençtir.

mustache

Do you think I'd look good with a mustache? - Bir bıyıkla iyi görüneceğimi düşünüyor musun?

Tom has shaved off his mustache. - Tom bıyıklarını tıraş etti.

moustache, mustache; whisker; tendril
threadlike ringlet of hair
whiskers (of a cat)
whiskers; tendril
{i} whiskers

Rat whiskers are gross. - Sıçan bıyıkları iğrençtir.

mustachio
moustachio
vibrissa
bıyık (bitki)
tendril
bıyık bırakmak
grow mustache
bıyık altından gülerek
tongue in cheek
bıyık altından gülmek
lough in one's sleeve
bıyık altından gülmek
to laugh up one's sleeve
bıyık altından gülmek
(deyim) laugh up one's sieve
bıyık altından gülmek
laugh up one's sleeve
bıyık burmak
1. to twist one's mustache. 2. to swagger, show off
bıyık bırakmak
to grow a mustache
bıyık bırakmak
to grow a moustache
bıyık kılı
stiff sensory hairs or whiskers on the face of a mammal
bıyık kılı
vibrissae
bıyık kılı
vibrissa
badem bıyık
almond mustache
aşağı tükürsem sakal/sakalım, yukarı tükürsem bıyık/bıyığım
(Konuşma Dili) I am faced with an impossible choice
aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık
I have to choose between the devil and the deep (blue) sea
fırça bıyık
scrub
yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal
(Konuşma Dili) I'm faced with an impossible choice./I'm damned if I don't (do it), and I'm damned if I do (do it)./I'm sitting on the horns of a dilemma
bıyık
Избранное