He looks like his grandfather.
- Büyükbabasına benziyor.
It was my grandfather that told me that story.
- O hikayeyi bana anlatan büyükbabamdı.
Mom, I don't want to go with Grandpa. Leave me here.
- Büyükbabamla gitmek istemiyorum anne. Beni burada bırak.
Bill was sent to live with his grandparents while his mother studied to become a nurse.
- Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.