But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Tom was probably right.
- Tom büyük olasılıkla haklıydı.
He's the most likely to succeed.
- O, büyük olasılıkla başaracak.
Tom asked Mary who she thought would be the most likely to win the race.
- Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.
Taro is very likely to pass the university entrance examination.
- Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.
You're very likely wrong about that.
- O konuda büyük olasılıkla yanılıyorsun.