When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
- O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Young as she was, she devotedly attended on her sick grandmother.
- O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
We're worried about Grandma and Grandpa.
- Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
My grandma is a very independent person.
- Büyük annem başına buyruk birisidir.
Do you remember the first name of your grandmother? - No, I just always called her granny.
- Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
Granny is exercising.
- Büyükanne egzersiz yapıyor.
We found a recipe for grandma's cookies .
- Büyükannemin kurabiyesi için bir tarife bulduk.
My grandma just drank a bit of soup.
- Büyükannem sadece biraz çorba içti.
It's been a long time since I visited my grandmother.
- Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu.
My grandmother gave me more than I wanted.
- Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
Tom and his grandmother went to the bookstore.
- Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
My grandmother gave me more than I wanted.
- Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.