bürün

listen to the pronunciation of bürün
Турецкий язык - Английский Язык

Определение bürün в Турецкий язык Английский Язык словарь

burun
nose

Have you ever had a nosebleed in summer? - Sen hiç yazın bir burun kanaması yaşadın mı?

What do you think of Tom's nose ring? - Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun?

burun
cape

The languages spoken in Cape Verde are Portuguese and creoles. - Yeşil Burun Adalarında konuşulan diller Portekizce ve kreollerdir.

burun
(Hayvan Bilim, Zooloji) neb
burun
pride
burun
arrogance
burun
whiffer
burun
part of an animals head which projects forward and contains the nose and jaws; beak
burun
beak, bill
burun
snoot
burun
burnu
burun
snout
burun
nozzle
burun
nose, conk, hooter; beak, bill; cape, promontory, headland; pride, arrogance
burun
promontory
burun
hooter
burun
pride, arrogance
burun
rhinal
burun
nasal

The woman used a nasal spray because she had a severe cold. - Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı.

He used to suffer from severe nasal congestion. - O şiddetli burun tıkanıklığından dolayı acı çekti.

burun
tip, pointed end
burun
headland
burun
bill; tip
burun
headland, cape, point
burun
rhino
burun
prominence
burun
{i} tip
burun
{i} Bill
burun
prominent
burun
otolaryngologist
burun
conk
burun
foreland
burun
otology
burun
spout
burun
point
burun
ness
burun
olfactory organ
burun
capes
burun
nose in
burun
{i} smeller
burun
proboscis
burun
schnozzle
burun
naze
burun
{i} beak
burun
olfactory
burun çekmek
sniff
burun direği
nasal septum
burun kanadı
wing
burun akıntısı
(Tıp) nasal flow
burun dalgası
(Askeri,Havacılık) bow wave
burun damlası
(Tıp) nasal drops
burun delikleri
(Anatomi) naris
burun deliği
(Denizbilim) naris
burun iniş takımı
nose gear
burun içine
(Tıp) intranasal
burun kanaması
(Tıp) nasal bleeding
burun kanaması
(Tıp) nose-bleeding
burun karıştırmak
pick
burun kemiği
nasal bone
burun konisi
(Askeri) nose cone
burun kıvırmak
pooh-pooh
burun kıvırmak
turn up one's nose at
burun kıvırmak
sniff at
burun kıvırmak
make a face
burun merhemi
(Tıp) nasal ointment
burun septumu
(Tıp) nasal septum
burun spreyi
(Tıp) nasal spray
burun tamponu
nasal packing
burun tıkanıklığı
(Tıp) nasal obstruction
burun ve damağa ait
(Anatomi) nasopalatine
burun yıkama
(Tıp) nasal wash
burun-damak
(Anatomi) nasopalatine
burun; çıkıntı
(Askeri) cape
burun akmasi
nasal leakage
burun akıntısı
Nasal drip
burun buruna
Nose to nose
burun deliği
nostril

Sami had a little bit of blood coming from his nostril. - Sami'de burun deliğinden gelen biraz kan vardı.

I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril. - Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.

burun karıştırmak
Pick nose
burun kıvırmak
Turn one's nose up at sth, sniff at, spurn
burun tıkacı
Nose clip: a clip to prevent water from entering the nose of a swimmer or diver
burun (domuz)
snout
burun (hayvan)
snout
burun abağı
(Havacılık) nose spinner
burun akması
coryza
burun aplikatörü
(Tıp) nasal applicator
burun atardamarı
(Anatomi) nasal artery
burun açma kapağı
(Havacılık) nose opening door
burun ağır
nose-heavy
burun ağırlığı
(Havacılık) nose-heaviness
burun bloğu
nose block
burun boyu
(Denizbilim) snout length
burun boşluğu
nasal cavity
burun boşluğu
anat . nasal cavity
burun boşluğu
sinus
burun boşluğu boynuzcuğu
(Tıp) concha
burun boşluğundaki konka
(Tıp) nasal conchae
burun burmak
to curl one's nostrils in disdain, turn one's nose up (at)
burun burmak
to turn one's nose up at
burun burmak
turn one's nose up at
burun buruna
within an inch of sth, very close
burun buruna close together
very close
burun buruna gelmek
walk into
burun buruna gelmek
to run into, almost to collide with
burun buruna gelmek
a) almost to collide with b) to come face to face
burun bükmek
be displeased with
burun bükmek
to turn up one's nose at
burun bükmek
to turn one's nose up (at)
burun delikleri
nares
burun deliği
(su samuru) vent
burun dolgunluğu
nasal stuffiness
burun düzeltme
(Tıp) nose reshaping
burun estetiği
nose remodelling
burun farkı ile kazanmak
nose out
burun gözyaşı kanalı
(Biyoloji) nasolacrimal duct
burun halkası
(Hayvan Bilim, Zooloji) nasal ring
burun halkası
cattle leader
burun halkası
nose ring

Why is it okay to wear earrings, but not nose rings? - Neden küpe takmak tamam da burun halkası takmak değil?

What do you think of Tom's nose ring? - Tom'un burun halkası hakkında ne düşünüyorsun?

burun hastalıkları
(Tıp) nose diseases
burun hastalıkları bilimi
rhinology
burun hızı
(Denizbilim) nose velocity
burun içi yoluyla
(Tıp) intranasally
burun jeli
(Tıp) nasal gel
burun kanaması
bleeding of the nose
burun kanaması
nosebleed, epistaxis
burun kanatları
(Anatomi) vibrissa
burun karıştırma
pick
burun kayışı
(at) nosepiece
burun kayışı (at)
nosepiece
burun kemiği
anat . nasal bone, os nasale
burun kemiği
nasal
burun kontrolu
(Askeri) headland control
burun kremi
(Tıp) nasal cream
burun külah
(Havacılık) bow cap
burun kılı
vibrissae
burun kılı
vibrissa
burun kılı
nostril hair
burun kısmı
nose part
burun kısmı radyatörü
(Havacılık) nose radiator
burun kıvırma
sniff
burun kıvırmak
consider unimportant
burun kıvırmak
pooh pooh
burun kıvırmak
to turn one's nose up (at), sniff (at)
burun kıvırmak
to turn one's nose up at sth, to sniff at, to spurn
burun kıvırmak
sniff
burun kıvırmak
flout
burun lastiği
(Askeri) nose tire
burun lonjeronu
nose spar
burun nezlesi
(Tıp) coryza
burun nezlesi
rhinitis
burun perdesi
anat . nasal septum
burun savunma işlemi
(Askeri) headland defense works
burun silahı
(Askeri) nose gun
burun siniri
nose rib
burun sinüsleri
(Tıp) nasal sinuses
burun sürtmek
to nuzzle
burun sıcaklığı
nose temperature
burun takmak
toe
burun takviyeleri
(Havacılık) bow stiffeners
burun tapası
(Askeri) point detonating fuze
burun tekerleği
nose wheel
burun tekerleği kayması
(Havacılık) nose tire slip
burun tekerleği seyri
(Havacılık) nose-wheel steering
burun tozu
(Tıp) nasal powder
burun tümörleri
(Tıp) nose neoplasms
burun tıkamak
congest one's nose
burun tıkanıklığı
stuffiness
burun ve boğaz
pharyngonasal
burun ve boğaz ile ilgili
pharyngonasal
burun ve damakla ilgili
(Anatomi) nasopalatal
burun vejetasyonları
(Tıp) adenoid vegetation
burun vestibülü
(Tıp) nasal vestibule
burun yapmak
to stick one's nose up in the air, be arrogant
burun yüksekliği
(Havacılık) nose height
burun zarı
nasal mucous membrane, nasal mucosa
burun çekme
sniveling
burun çekme
snivelling [Brit.]
burun çekme
snivel
burun çubuğu
(Tıp) nasal stick
burun üstü
supranasal
burun üstü gelmek
(uçak) tip over
burun şişirmek
to swell with pride
burun şişirmek
get too big for one's boots
burun şişirmek
to get too big for one's boots
dağlık burun
promontory
sivri burun
(Gıda) shipshead bream
karga burun
Cape Crow
kulak burun boğaz
Otorhinolaryngology: The study of diseases of the ear, nose, and throat
kulak burun boğaz doktoru
ear, nose and throat doctor
Azraille burun buruna gelmek
to come face to face with death, for death to stare (someone) in the face
ağız burun birbirine karışmak
1. (for one's anger, sadness, or fatigue) to show in one's face. 2. (for one's face) to be battered and bruised
boş-burun
(Denizbilim) hollowsnout grenadier
gaga burun
1. hook-nosed. 2. hooknose. 3. a Black Sea sailing vessel with a high prow and stern
gaga burun
hook nose
gaga burun
aquiline nose
gaga burun
hawk nose
gaga burun
roman nose
kalkık burun
tip tilted nose
kalkık burun
retrousse nose
kanca burun
hawk nose
kanca burun
roman nose
kanca burun ve çene
nutcracker
kartal burun
aquiline nose
kemer burun
Roman nose
kemerli burun
roman nose
kulak burun boğaz
otorhinolaryngology
kulak burun boğaz hastalıkları bilimi
otology
kulak burun boğaz uzmanı
otolaryngologist
kulak burun boğaz uzmanı
otorhinolaryngologist
kulak burun boğaz uzmanı
ear, nose and throat specialist
kırmızı burun
strawberry
parmak-burun testi
(Pisikoloji, Ruhbilim) finger-nose test
semer burun
(Tıp) seadle nose
tıkalı burun
stuffy nose
uzun burun
proboscis
yapay burun
(Askeri) artificial headland
yassı burun
pug nose
çengel burun
hook nose
ölümle burun buruna
in peril of one's life
ölümle burun buruna gelmek
to have a close brush with death
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение bürün в Турецкий язык Турецкий язык словарь

burun
Kibir, büyüklenme
burun
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü
burun
Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı
burun
Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü
burun
Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü: "Kadıköy vapurunun güvertesinde, paltoma bürünmüş, gidip ta burna oturmuştum."- H. Taner
Burun
ene
Burun
koku alma organı
Burun
(Osmanlı Dönemi) MERSEN
Burun
(Osmanlı Dönemi) HERSEME
Burun
(Osmanlı Dönemi) MEHANNE
burun kaşıntısı
(Tıp, İlaç) Gastroentrik rinit
burun boşlukları
Burun deliklerinden yukarı doğru açılan, mukozayla kaplı boşluklar
burun buruna
Birbirine çok yakın ve yüz yüze
burun deliği
Burnun iki boşluğundan her biri
burun kanadı
Burun deliğinin yan tarafındaki kabarık bölüm
burun otu
Burna çekilen tütün, enfiye
burun perdesi
Burun boşluğunu ikiye ayıran bölme
gaga burun
Burnu uzun ve aşağıya doğru kıvrık olan (kimse)
ince burun
Anadolu'nun kuzeydeki en uç noktası olan burun
karga burun
Burnu karga gagasına benzeyen (kimse)
kıl burun
Deniz içine uzanmış ince kara parçası
bürün
Избранное