Önce çapakları kaldırın.
- First, remove the burrs.
Şu kocaman kitaplar gerçekten pahalıydı.
- Those burly books were really expensive.
Önce çapakları kaldırın.
- First, remove the burrs.
He's a big, burly rugby player who works as a landscape gardener.
The scholarship enabled her to study abroad.
- Burs onun yurt dışında eğitim yapmasını sağladı.
If I were you, I would apply for the scholarship.
- Yerinde olsam, burs için müracaat ederim.
The college granted him a scholarship.
- Üniversite ona bir burs verdi.
Many poor students are given bursaries.
- Birçok yoksul öğrenciye burs verilir.