Others support either the North or the Free State; and so where there is disunity there is dissension.
Mother divided the cake into three parts.
- Annem pastayı üç parçaya böldü.
Mother divided the cake into eight pieces.
- Anne pastayı sekiz parçaya böldü.
If you divide any number by zero, the result is undefined.
- Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
The road divides here into two.
- Yol burada ikiye bölünür.
We'd like to split it. Could you bring it to us on two plates?
- Onu bölmek istiyoruz.Bize onu iki tabakta getirir misin?
Tom has a split personality.
- Tom bölünmüş bir kişiliğe sahiptir.