to catch the skiing bug.
I was a very good radio operator. I bought my own bug. That's what the telegraph key in its modern form was called. It was semiautomatic.
We need to know what’s going on. We’ll bug his house.
Channel 4's bug distracted Jim from his favorite show.
He keeps a spider in a jar and feeds it with beetles that he catches in the garden.
- Kavanozda bir örümceğe bakar ve onu bahçede yakaladığı böceklerle besler.
Beetles, butterflies and cockroaches are insects.
- Kın kanatlılar, kelebekler ve hamamböcekleri, böcektirler.
These insects are widely distributed.
- Bu böcekler geniş bir alana yayıldılar.
Cold weather and insects destroyed their crops.
- Soğuk hava ve böcekler bitkileri mahvetti.
I got a bug in my eye and I can't get it out.
- Gözüme bir böcek kaçtı ve onu çıkaramıyorum.
When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.
Tom is very good at catching bugs.
- Tom böcek yakalamada çok iyidir.
When I was a kid, touching bugs didn't bother me a bit. Now I can hardly stand looking at pictures of them.
- Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.