What should you do to decrease your debt?
- Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
This medicine will decrease your pain.
- Bu ilaç ağrını azaltacak.
We reduced our spending during the recession.
- Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.
He wanted to reduce the tax on imports.
- O ithalatta vergi azaltmak istedi.
She tried to lessen her expenses.
- Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
- Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.
- Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
His income was diminished by half after retirement.
- Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.
Sales fell off in the third quarter.
- Üçüncü çeyrekte satışlar azaldı.
The medicine decreased his pain.
- İlaç onun acısını azalttı.
Production of rice has decreased.
- Pirinç üretimi azaldı.
The country is aiming at decreasing its imports.
- Ülke ithalatını azaltmayı hedefliyor.
A recent survey shows that the number of smokers is decreasing.
- Son zamanlarda yapılan bir araştırma sigara içenlerin sayısının azaldığını göstermektedir.
The war diminished the wealth of the country.
- Savaş ülkenin zenginliği azalttı.
The population of this country is gradually diminishing.
- Bu ülkenin nüfusu giderek azalmaktadır.
Production of rice has decreased.
- Pirinç üretimi azaldı.
The medicine decreased his pain.
- İlaç onun acısını azalttı.