My baby is also eight months old, is healthy and is growing by leaps and bounds.
- Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
Also Felicja has blonde straight hair.
- Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
I don't want to go, and besides it's too late.
- Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive.
- Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Furthermore, even after the company information session, we sometimes hold company tours.
- Ayrıca şirket bilgisi oturumundan sonra bile biz bazen şirket turları düzenleriz.
There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
- Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.
I didn't only give him advice, but a bicycle as well.
- Ona sadece tavsiye vermedim ayrıca bir bisiklet de verdim.
My nose is really big, and it's crooked as well.
- Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
She is beautiful, and what is more, very graceful.
- O güzel ve ayrıca çok zarif.
l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.
- Onun inatçı, terbiyesiz olduğunu biliyorum ve ayrıca o deli.
You can also get the weather forecast by telephone.
- Ayrıca telefonla hava tahin raporunu alabilirsiniz.
You can also replace the mascarpone with cream.
- Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
It's a way to make a little extra on the side.
- Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
I'd like to have the sauce on the side, please.
- Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.
In addition, I have to interview a professor.
- Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
He is handsome. In addition, he is good at sport.
- O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
Tom is tall and likewise strong.
- Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.
I'd like to have ketchup on the side.
- Ayrıca ketçap almak istiyorum.
I'd like to have mustard on the side.
- Ayrıca hardal almak istiyorum.
It's a way to make a little extra on the side.
- Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
The price is low, but then again, the quality isn't very good.
- Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Furthermore, even after the company information session, we sometimes hold company tours.
- Ayrıca şirket bilgisi oturumundan sonra bile biz bazen şirket turları düzenleriz.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
- Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
Don't you also think that out politicians are too old?
- Ayrıca politikacıların çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musunuz?
I don't want to go, and besides it's too late.
- Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
He is handsome. In addition, he is good at sport.
- O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
- Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
2015 was the International Year of Soil and also the International Year of Light.
- 2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.
He had the privilege of studying abroad for two years.
- O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.