My baby is also eight months old, is healthy and is growing by leaps and bounds.
- Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
Also Piotr and Lech are good friends.
- Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
- Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
Besides, it's a really interesting problem.
- Ayrıca, bu gerçekten ilginç bir sorundur.
She is not only beautiful, but also gentle and, furthermore, intelligent.
- O sadece güzel değil fakat aynı zamanda nazik ve ayrıca zeki.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
- Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.
Mary speaks perfect French. She speaks fluent German as well.
- Mary mükemmel bir Fransızca biliyor. Ayrıca akıcı Almanca da biliyor.
My nose is really big, and it's crooked as well.
- Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
She is beautiful, and what is more, very graceful.
- O güzel ve ayrıca çok zarif.
l know he's stubborn, ill-bred, and what's more, he's crazy.
- Onun inatçı, terbiyesiz olduğunu biliyorum ve ayrıca o deli.
You can also get the weather forecast by telephone.
- Ayrıca telefonla hava tahin raporunu alabilirsiniz.
You can also replace the mascarpone with cream.
- Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
You should also listen to the other side.
- Ayrıca diğer tarafı da dinlemelisin.
I'd like to have mustard on the side.
- Ayrıca hardal almak istiyorum.
He is handsome. In addition, he is good at sport.
- O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
We had to pay ten thousand yen in addition.
- Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.
Tom is tall and likewise strong.
- Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.
I'd like to have ketchup on the side.
- Ayrıca ketçap almak istiyorum.
I'd like to have mustard on the side.
- Ayrıca hardal almak istiyorum.
It's a way to make a little extra on the side.
- Ayrıca bu biraz ekstra yapmak için bir yoldur.
The price is low, but then again, the quality isn't very good.
- Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
- Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
She is not only beautiful, but also gentle and, furthermore, intelligent.
- O sadece güzel değil fakat aynı zamanda nazik ve ayrıca zeki.
Furthermore, I don't know how to dance.
- Ayrıca nasıl dans edileceğini bilmiyorum.
Precisely speaking, I need six hours to at least think straight. Additionally, I need seven hours to be happy.
- Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
Don't you also think that out politicians are too old?
- Ayrıca politikacıların çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musunuz?
Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
- Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
He is handsome. In addition, he is good at sport.
- O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
He had the privilege of studying abroad for two years.
- O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.
2015 was the International Year of Soil and also the International Year of Light.
- 2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.