They arrived in Paris at the same time.
- Onlar aynı anda Paris'e vardılar.
Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.
- Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.
I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.
- Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.
Tom and Mary answered simultaneously.
- Tom ve Mary aynı anda cevapladı.
Tom and Mary answered simultaneously.
- Tom ve Mary aynı anda cevapladı.
I am writing a book in several languages, and I simultaneously publish it on Tatoeba's screens all over the world.
- Birkaç dilde bir kitap yazıyorum ve aynı anda Tatoeba'nın ekranlarında dünyanın dört bir yanına yayınlıyorum.
Don't do two things at once.
- İki şeyi aynı anda yapma.
How many jobs can you do at once?
- Aynı anda kaç tane iş yapabilirsin?