aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.'yi)

Турецкий язык - Английский Язык

Определение aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.'yi) в Турецкий язык Английский Язык словарь

(Tıp) clarify

Связанные Термины

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To make clear or bright by freeing from feculent matter; to defecate; to fine; -- said of liquids, as wine or syrup

Boiled and clarified.

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To grow clear or bright; to clear up

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

{v} to make clear or bright, to purify

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

to render intelligible

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

{f} make clear, explain

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To make clear; to free from obscurities; to brighten or illuminate

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To glorify

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

Refers to the wine-making operation which removes lees - dead yeast cells and fragments of grape skins, stems, seeds and pulp - from grape juice or new wine

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

Make clear or plain

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

make clear and (more) comprehensible; "clarify the mystery surrounding her death"

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

Clearing a liquid by adding beaten egg white to draw cloudiness to it then straining liquid

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To clarify something means to make it easier to understand, usually by explaining it in more detail. A bank spokesman was unable to clarify the situation. + clarification clarifications clari·fi·ca·tion The union has written to Zurich asking for clarification of the situation

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

make clear by removing impurities or solids, as by heating; "clarify the butter"; "clarify beer"

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

For butter, to melt and skim off top foam, then strain off milk solids, using only the clear layer For stocks and broth, to remove cloudiness by adding slightly beaten egg white and egg shell Simmer gently about 15 minutes; remove from heat Allow to set ½ hour before pushing aside scum and straining broth through a cloth

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

make clear by removing impurities or solids, as by heating; "clarify the butter"; "clarify beer" make clear and (more) comprehensible; "clarify the mystery surrounding her death

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To make clear or bright by freeing from feculent matter; to defecate; to fine; said of liquids, as wine or sirup

aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, açıklamak (bir konu v.s.''yi)

To grow or become clear or transparent; to become free from feculent impurities, as wine or other liquid under clarification

Расстановка переносов

ay·dın·lat·mak, a·çık·lı·ğa ka·vuş·tur·mak, a·çık·la·mak (bir ko·nu v.s.'yi)