He followed in his father's footsteps.
- O, babasının ayak izlerini takip etti.
I am sure that Greg is going to follow in his father's footsteps.
- Greg'in babasının ayak izlerini takip edeceğinden eminim.
We found one large footprint and a couple of different size smaller footprints.
- Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.
Footprints were left on the floor.
- Yerde ayak izleri bırakılmıştı.
There are footprints of a cat on the table.
- Masanın üstünde bir kedinin ayak izleri var.
Footprints were left on the floor.
- Yerde ayak izleri bırakılmıştı.