Olmak istediğinizde oldukça şirin olabilirsiniz.
- You can be pretty charming when you want to be.
Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Sanırım Tom da oldukça sevimli.
- I think Tom is pretty cute, too.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
- Tom knows Mary pretty well.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
His sadistic self-torturings finally landed him in a pretty mess: still completely married, practically sure he was in love with Tillie, he made dishonorable proposals of marriage to two other women.