Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
O otomobili satın alacak mısınız?
- Are you going to buy that auto?
Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
- She was killed in an automobile accident.
Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
- The automatic doors opened and Tom got in.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
- Tom was signing autographs in front of the theater.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.
ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir.
- The private colleges and universities of the United States are autonomous.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.