Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
- Automobiles replaced carriages.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
- Thousands of Americans owned automobiles.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.
Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.
- After the concert, Tom signed autographs.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
- Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
Öz yaşam öyküsünde, defalarca mutsuz okul günlerinden bahsediyor.
- In his autobiography, he repeatedly refers to his unhappy school days.
Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.