Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
- Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
Makbuzun yetkililer tarafından imzalanmış ve mühürlenmiş olması gerekir.
- The receipt has to be signed and stamped by the authorities.
Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
- The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence.
Elektronik terazideki bir arıza nedeniyle yetkililer işyerine para cezası verdi.
- The authorities fined the shop because of a disorder in the electronic balance.
Onun en iyi arkadaşı onu yetkili makamlara ihbar etti.
- His best friend ratted him out to the authorities.
Ağabeyim felsefesi üzerine bir otoritedir.
- My elder brother is an authority on philosophy.
Tom konu hakkında bir otorite.
- Tom is an authority on the subject.
Yazar Hollandalı ve Amerikalı öğrencilerle çalışırken hangi kültürel farklılıkları buldu?
- What cultural differences did the author find in working with Dutch and American students?
Shakespeare Hamlet'in yazarıdır.
- Shakespeare is the author of Hamlet.
O yetkisini kötüye kullanıyor.
- He abuses his authority.
Tom'un hiçbir yetkisi yok.
- Tom has no authority.
O, alanında bir uzmandır.
- He's an authority in his field.
Tom, cazda bir uzmandır.
- Tom is an authority on jazz.
Başkaları için kitaplar veya konuşmalar yazan bir yazar için isim nedir?
- What's the name for an author who writes books or speeches for other people?
Romanın müellifi kimdir?
- Who is the author of the novel?
Tom konu hakkında bir otorite.
- Tom is an authority on the subject.
Ben burada yerel makamım.
- I'm the local authority here.