ausspielen

listen to the pronunciation of ausspielen
Немецкий Язык - Турецкий язык
(kâğıt) atmak, oynamak; piyangoya koymak
piyangoya koymak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausspielen в Английский Язык Турецкий язык словарь

play
{i} piyes

Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin. - The play was very amusing; you ought to have gone there.

play
{i} tiyatro

Bir oyun izlemek için hepimiz tiyatroya gittik. - All of us went to the theater to see a play.

Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum. - I don't know the theater play, but I know the author well.

play
{i} gösteri

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu. - Sami's band was playing a show in Cairo.

play
{f} çalmak (müzik)
play
oyuna iştirak etmek
play
oynama payı
play
gevşeme
play
(Bilgisayar) yürüt
play
{f} numarası yapmak
play
müzik aleti çalmak
play
oynatmak
play
{f} (çalgı/müzik) çalmak
play
{f} bahis yapmak
play
{f} turneye çıkmak
play
kumar
play
(Bilgisayar) çal

Gitarı ne kadar iyi çalabiliyorsun? - How well can you play guitar?

Gitar çalmak benim hobim. - My hobby is playing the guitar.

play
hareket

Tom her zaman kurallara göre hareket etmez. - Tom doesn't always play by the rules.

Olayların akışına göre hareket edelim. - Let's play it by ear.

play
çalmak (çalgı/müzik)
play
(su) serpmek
play
boşluk
Немецкий Язык - Английский Язык
outdone}
to outdo {outdid
play
playing out
play out
einen gegen den anderen ausspielen
to play one off against the other
jdn. gegen jemanden ausspielen
to play off <> somebody against somebody