auskleiden

listen to the pronunciation of auskleiden
Немецкий Язык - Турецкий язык
v. 'ausklaydın (tek.) kaplamak, astarlamak; (de.) soyunmak
soymak, giysilerini çıkarmak; kaplamak, döşemek
{'ausklaydın} tek. kaplamak, astarlanıak; de. soyunmak
sich auskleiden
soyunmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение auskleiden в Английский Язык Турецкий язык словарь

line
{i} hat

Onu aradım, ancak hat meşguldü. - I called her, but the line was busy.

Ben onu aramaya çalıştım, ama hat meşguldü. - I tried to call him up, but the line was busy.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi. - Tom drew a straight line on the paper.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

O kuyrukta otuz dakika durdum. - I stood in that line for thirty minutes.

Biz kuyrukta ayakta bekletildik. - We were made to stand in line.

line
dizgin
Немецкий Язык - Английский Язык
to undress somebody
to line
line
auskleiden (mit etwas)
to face something (with something)
auskleiden (mit)
to coat (with)