ausgeliehen

listen to the pronunciation of ausgeliehen
Немецкий Язык - Турецкий язык
ödünç
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausgeliehen в Английский Язык Турецкий язык словарь

lent
hıristiyanlıkta paskalya`dan önceki kırk gün bo
lent
uzunca perhiz süresi
borrowed
ödünç

Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım. - I borrowed this comic from his sister.

Kitabı ondan ödünç aldı. - She borrowed the book from him.

borrowed
ödünç alınmış

Ödünç alınmış altın geri talep ettikleri zaman kurşun haline gelir. - Borrowed gold becomes lead when they demand it back.

İngilizcede, Japoncadan ödünç alınmış bazı kelimeler vardır. - In English there are some words borrowed from Japanese.

lent
ödünç verilmiş
lent
ödünç

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent her 500 dollars.

Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı. - He spent all the money that his friend had lent him.

lent
paskalya perhizi
lent
paskalyadan evvel gelen büyük perhiz
loan
ariyet
loan
karz
borrowed
borç alınan
borrowed
{f} ödünç al

Arabanı ödünç alabilir miyim? - Would you mind if I borrowed your car?

Bu komedi filmini onun kız kardeşinden ödünç aldım. - I borrowed this comic from his sister.

lent
{f} ödünç ver

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent him 500 dollars.

Banka ona 500 dolar ödünç verdi. - The bank lent her 500 dollars.

borrowed
ödünç alış
lent
ödünç vermek

bir şeyi ödünç vermek.

lent
Büyük Perhiz
lent
f., bak. lend
lent
lend ver/ödünç ver
lent
(Tıp) Mercek anlamına önek
loan
{f} ödünç ver

Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen. - Please loan me your dictionary.

Tom Mary'den ona biraz para ödünç vermesini istedi. - Tom wanted Mary to loan him some money.

Немецкий Язык - Английский Язык
borrowed
lent out
lent
loaned
loan
Fahrräder können gegen eine Kaution von 100 EUR ausgeliehen werden.
Bicycles are available against a deposit of EUR 100
nicht ausgeliehen
unborrowed