ausgelaugt

listen to the pronunciation of ausgelaugt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение ausgelaugt в Английский Язык Турецкий язык словарь

stale
Bayat

Ne tercih edersiniz: soğuk kahve veya bayat bira? - What do you prefer: cold coffee or stale beer?

Üç gündür, bayat bir sandviç, çürük bir elma ve biraz bozuk yoğurt dışında hiçbir şey yemedim. - I haven't had anything to eat for three days other than a stale sandwich, a rotten apple, and some spoiled yogurt.

stale
çiş (at, sığır)
emaciated
{f} zayıflat
emaciated
{s} verimsiz
emaciated
sıska
emaciated
{s} (açlıktan/hastalıktan) çok zayıflamış, sıskası çıkmış, bir deri bir kemik kalmış
emaciated
{s} bir deri bir kemik
emaciated
{s} kıraç
emaciated
{s} zayıflamış
stale
(sıfat) bayat, bozuk, eskimiş, tükenmiş, bitkin, yorgun, vadesi geçmiş
stale
{s} yorgun
stale
yıpranmış/bayat
stale
işemek
stale
stalenessbayatlık
stale
yıpranmış
stale
adi
Немецкий Язык - Английский Язык