Sözleşme şartlarına göre, ödemenizin vadesi 31 Mayısta idi.
- According to the terms of the contract, your payment was due on May 31st.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Onlarla aramız iyidir.
- We are on good terms with them.
Onların komşularıyla arası iyi.
- They're on good terms with their neighbors.
Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim.
- I'll agree to the terms if you lower the price.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Daha fazla bir indirim talep ederseniz, ödeme koşullarını değiştirmeyi öneririz.
- If you request a further discount, we suggest changing the terms of payment.
Lojban has incorporated a detailed grammar for mathematical expressions. This grammar parallels the predicate grammar of the non-mathematical language.
- Lojban hat eine detaillierte Grammatik für mathematische Ausdrücke eingegliedert. Diese Grammatik entspricht der Prädikatengrammatik der nichtmathematischen Sprache.
Do you have any similar expressions in French?
- Gibt es auf Französisch ähnliche Ausdrücke?