aufwartung

listen to the pronunciation of aufwartung
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение aufwartung в Английский Язык Турецкий язык словарь

cleaner
{i} temizleyici

Sen beni temizleyici dükkanına götürdün. - You took me to the cleaners.

Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum. - I'd like to send my dress to a dry cleaner.

cleaner
{i} temizlikçi

Yas elbiselerini temizlikçiye göndermek mümkün mü? - Is it possible to send mourning clothes to the cleaner?

Sadece temizlikçiler toplantı odasına girmeye yetkilidir. - Only cleaners are authorized to enter into the meeting room.

cleaner
temizleyici/temizlikçi
cleaner
temizlik işçisi
cleaner
(Kâğıt selüloz sektörü, Kâğıt makinesi) Kademe, kum tutucu
charlady
i., İng. hizmetçi kadın, hizmetçi; (kadın) hademe
charlady
{i} gündelikçi kadın
charlady
{i} temizlikçi kadın
cleaner
{i} silgi
cleaner
{i} temizleyici madde
cleaner
{i} temizlik maddesi
cleaner
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
cleaner
{i} kuru temizleyici

Elbisemi bir kuru temizleyiciye göndermek istiyorum. - I'd like to send my dress to a dry cleaner.

Ceketimi kuru temizleyiciye götürür müsün? - Would you take my jacket to the cleaners?

Немецкий Язык - Английский Язык
cleaner
charlady
cleaning lady
charwoman (dated)
waiting at table
jdm. seine Aufwartung machen
to make a courtesy call on somebody
jdm. seine Aufwartung machen
to pay somebody a courtesy visit