Biz hangi programın açık olduğuna bakmaksızın televizyon izlemeye eğilimliyiz.
- We are apt to watch television, irrespective of what program is on.
Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
- Do we need to watch out for tigers around here?
Tom sizin için dikkat etmemi istedi.
- Tom told me to watch out for you.
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
- One day your life will flash before your eyes. Make sure it's worth watching.
Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
- Bird watching is a nice hobby.
Sovyet Rusya'sında, televizyon seyirciyi izler!
- In Soviet Russia, television watches the audience!
Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.
- I like watching Code Lyoko.
Would you mind watching my suitcase for a minute?
- Könnten Sie bitte kurz auf meinen Koffer aufpassen?
Can you please watch my bag?
- Können Sie bitte auf meinen Sack aufpassen?