Biraz bekle, hemen döneceğim. Telefonu kapatma!
- Hold on a second, I'll be right back. Don't hang up!
Telefonu kapatmadan önce Ryoko ile tekrar konuşabilir miyim?
- Can I talk to Ryoko again before you hang up?
Mandallar kıyafet asmak için kullanılır.
- Clothespins are used to hang up clothes.
Tom ceketini asmak için dolabı açtı.
- Tom opened the closet to hang up his coat.
I've got to hang up now. Someone is waiting to use the phone.
- Ich muss jetzt auflegen. Es gibt jemanden, der darauf wartet, dass das Telefon frei wird.