aufgegliedert

listen to the pronunciation of aufgegliedert
Английский Язык - Турецкий язык

Определение aufgegliedert в Английский Язык Турецкий язык словарь

dissected
parçalara ayır

Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık. - We dissected a frog to examine its internal organs.

dissected
parçalara ayrılmış
organized
{s} tertipli

Sen çok tertipli değilsin, değil mi? - You aren't very organized, are you?

Tom çok tertipli değildi. - Tom wasn't very organized.

organized
teşekküllü
organized
teşkilatlanmak
compartmentalized
{f} bölümlere ayır
organized
organize

Tom CDlerini bir sanatçıyla organize etti. - Tom organized his CDs by artist.

Parti Mac tarafından organize edildi. - The party was organized by Mac.

organized
{f} düzenle

O toplantıyı kim düzenledi? - Who organized that meeting?

O, bir yaz rock festivali düzenledi. - He organized a summer rock festival.

subdivided
{f} alt bölümlere ayır
compartmentalized
bölümlere ayır(mak)
dissected
parçalara ayır(mak)
subdivided
bölünmüş
organized
{f} düzenle: adj.düzenlenmiş
organized
{s} örgütlü

Kamuoyunun örgütlü suça olan hayranlığı çok rahatsız edicidir. - The public's fascination with organized crime is very disturbing.

organized
{f} düzenle: adj.örgütlenmi
organized
{s} düzenlenmiş
organized
{s} organize olmuş
organized
kur/düzenle
organized
{s} düzenli

Tom çok düzenli değil. - Tom isn't very organized.

Tom düzenli, değil mi? - Tom is organized, isn't he?

Немецкий Язык - Английский Язык
dissected
subdivided
organized
compartmentalized
compartmentalised
teased apart
organised
Der Bericht ist in drei Themenbereiche aufgegliedert
The report is organized into three subject areas