Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.
- The young woman under that tree looks sad.
Bir ağacın altına oturdular.
- They sat under a tree.
Benim evim inşaat halinde.
- My house is under construction.
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
- I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.