Tom dikkat çekmek istemiyordu.
- Tom didn't want to attract attention.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Onun kız yeğeni çekici ve yaşına göre olgundur.
- His niece is attractive and mature for her age.
Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
- Jon is far more attractive than Tom.
Bu düşünce çok cazip.
- The idea is very attractive.
Senin önerin çok cazip ama onun hakkında düşünmek zorunda kalacağız.
- Your offer is very attractive, but we will have to think about it.
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Onu cazibeli buluyor musun?
- Do you find him attractive?
Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.
- This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.
Advertising is designed to attract customers.
His big smile and brown eyes instantly attracted me.